YUNUS EMRE’den....
Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar,
Taş yüzüne su sızar, içinde ne var-ise.
Aksakallı pir koca, bilemez hali nice,
Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise.
Sağır işitmez sözü, gece sanır gündüzü,
Kördür münkirin gözü, âlem münevver-ise.
Gönül Çalabın tahtı, gönül e Çalap baktı,
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar-ise.
SEN SANA NE SANURSAN, AYRUGA DA ANI SAN,
DÖRT KİTABIN MA’NASI, BUDUR EĞER VAR İSE.
Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar,
Taş yüzüne su sızar, içinde ne var-ise.
Aksakallı pir koca, bilemez hali nice,
Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise.
Sağır işitmez sözü, gece sanır gündüzü,
Kördür münkirin gözü, âlem münevver-ise.
Gönül Çalabın tahtı, gönül e Çalap baktı,
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar-ise.
SEN SANA NE SANURSAN, AYRUGA DA ANI SAN,
DÖRT KİTABIN MA’NASI, BUDUR EĞER VAR İSE.
358. Sana ibret gerek ise (emek verilmiş. Bir güzel link )
Sana ibret gerek ise, gel göresin bu sinleri.
Ger taş isen eriyesin, bakıp görücek bunları.
Şunlar ki çoktur malları, gör nice oldu halleri.
Sonucu bir gömlek giymiş, onun da yoktur yenleri.
Hani mülke benim diyen, Köşk ü saray beğenmeyen.
Şimdi bir evde yatarlar, taşlar olmuş üstünleri
Bunlar eve girmeyeler, züht ü taat kılmayalar.
Bu beyliği bulmayalar, zira geçti devranları.
Hani o şirin sözlüler, Hani o güneş yüzlüler?
Şöyle kayıp olmuş bunlar, hiç belirmez nişanları.
Bunlar bir vakt beğler idi, kapıcılar korlar idi.
Gel şimdi gör bilmeyesin, beğ hangidir, ya kulları?
Ne kapı vardır giresi, ne yemek vardır yiyesi.
Ne ışık vardır göresi, dün olmuştur gündüzleri.
Bir gün senin dahi Yunus, benim dediklerin kala.
Seni dahi böyle ede, nitekim etti bunları.
Hepsini Göster Hepsini Gizle
Sonraki
Sana ibret gerek ise, gel göresin bu sinleri.
Ger taş isen eriyesin, bakıp görücek bunları.
Şunlar ki çoktur malları, gör nice oldu halleri.
Sonucu bir gömlek giymiş, onun da yoktur yenleri.
Hani mülke benim diyen, Köşk ü saray beğenmeyen.
Şimdi bir evde yatarlar, taşlar olmuş üstünleri
Bunlar eve girmeyeler, züht ü taat kılmayalar.
Bu beyliği bulmayalar, zira geçti devranları.
Hani o şirin sözlüler, Hani o güneş yüzlüler?
Şöyle kayıp olmuş bunlar, hiç belirmez nişanları.
Bunlar bir vakt beğler idi, kapıcılar korlar idi.
Gel şimdi gör bilmeyesin, beğ hangidir, ya kulları?
Ne kapı vardır giresi, ne yemek vardır yiyesi.
Ne ışık vardır göresi, dün olmuştur gündüzleri.
Bir gün senin dahi Yunus, benim dediklerin kala.
Seni dahi böyle ede, nitekim etti bunları.
Hepsini Göster Hepsini Gizle
Sonraki
Bazı YUNUS EMRE WEBLERİ...
Bu konuda, küçük büyük çok çalışmalar var. Bunlardan elden geldiğince iyi gördüklerimi, beğendiklerimi, zaman içerisinde buraya ilave edeceğim. İstiyorum ki, bu çalışmalar daha derli-toplu halde bir yerde bulunsun. İnşallah, Allah nasip ederse, daha sonrada, tüm bu çalışmaları ve bendeki Yunus Emre 'nin orijinal kitaplarını inceleyip, (orjinal deyince yanlış anlaşılmasın! Orjinalden alıntı, normal piyasada olan, sadeleştirilmemiş şiirler) bir özet çalışmayı bu web'e koymayı düşünüyorum.
Şimdilik, içeriğini daha tam inceleyememiş olsam da, Eskişehir Valiliğimizce yapılan bir çalışmayı ilk olarak buraya koyuyorum.
http://www.yunusemre.gov.tr/
Dilerim yeni web'de, hem şiirlerin orjinalleri ve hem de sadeleştirilmiş halleri olur.
Tabi bunlara ilave bir de, o dönem kullanılan bazı söz ve deyimlerin,
Günümüz Türkçesi ile açıklamaları. -SÖZLÜK-
Çünkü, sadeleştirmelerde bazen, orjinal şiirlerdeki anlamlar kaybolabiliyor.
=========
Kaynak Eskişehir Valiliği, çok güzel bir dokümanı, ilk sayfaya koydum.
Alttaki linkte ise, bu dalda yapılmış bir çalışma daha var.
Özellikle hayatı ile ilgili anlatılar veya şiir sadeleştirmelerini okuyunuz.
Başka kaynaklarda da, biraz farklılıklar var ise, değerlendirmeyi sizler yapınız.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ'nden bir çalışma HAYATI :
ŞİİRLERİ :
YUNUS EMRE hakkında bir başka KİTAP ve biraz farklı açılardan bakışlar.
Şimdilik, içeriğini daha tam inceleyememiş olsam da, Eskişehir Valiliğimizce yapılan bir çalışmayı ilk olarak buraya koyuyorum.
http://www.yunusemre.gov.tr/
Dilerim yeni web'de, hem şiirlerin orjinalleri ve hem de sadeleştirilmiş halleri olur.
Tabi bunlara ilave bir de, o dönem kullanılan bazı söz ve deyimlerin,
Günümüz Türkçesi ile açıklamaları. -SÖZLÜK-
Çünkü, sadeleştirmelerde bazen, orjinal şiirlerdeki anlamlar kaybolabiliyor.
=========
Kaynak Eskişehir Valiliği, çok güzel bir dokümanı, ilk sayfaya koydum.
Alttaki linkte ise, bu dalda yapılmış bir çalışma daha var.
Özellikle hayatı ile ilgili anlatılar veya şiir sadeleştirmelerini okuyunuz.
Başka kaynaklarda da, biraz farklılıklar var ise, değerlendirmeyi sizler yapınız.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ'nden bir çalışma HAYATI :
ŞİİRLERİ :
YUNUS EMRE hakkında bir başka KİTAP ve biraz farklı açılardan bakışlar.
yunus_emre.pdf | |
File Size: | 1393 kb |
File Type: |
lYUNUS EMRE'Yİ TARTIŞAN VE ANLAMAYANLAR.
"Bir dem varır, mescitlere yüz sürer anda yerlere,
Bir dem varır, deyre girer, İncil okur ruhban olur."
"Bu karakterlerdeki şiirler her halde Yunus'un kesin inanışından önce yazılmıştır." Eleştirisi...
Ek, PDF lerin birisindeki, bu iddialara, bizler; güler geçeriz!!!
Bununla birlikte, yabancı dil'e çevirenler, olayın felsefesini ve Kutsal Kitabı olan dinleri tam bilmiyorlar ise, YUNUS EMRE'Yi de - BÖYLE ÖNSÖZ VE AÇIKLAMALAR İLE VERİNCE- yanlış ve eksik anlaşılmasını sağlarlar.
Diğer bir sorusu : "Bunları, gerçek Müslüman ve ermiş bir Derviş olduktan sonraki gazelleri arasına, nasıl koyabiliriz?"
Benim sorum ise;
Yunus Emre, sonradan mı? Müslüman ve Derviş olmuştur?
Yoksa, Müslüman ve Derviş olduğu için mi? BU GERÇEĞİ GÖRMÜŞTÜR!!!
Yine önsöz eleştirmeninin satırları : "Bu nutuklar Şüphesiz, gençlik devrinin mahsulleridir. Kiliseye giden, İncil okuyup ruhban görüşünü taşımaya kalkan Yunus!" Bu nasıl olur? Bir MÜSLÜMAN BUNLARI YAPAR MI? -:))
.........................................
PDF 'de, giriş yazılarında, böyle bir eleştiri vardır.
Bu eleştiriyi yapan, sonradan Müslüman olmuş değil ise bile, Müslümanlığı ve din'i tam anlamayan birisidir veya O derinliği bilmeyen birisidir. Kesin olarak, TÜRKMEN DEĞİLDİR. (*) Olayın geçmişini ve felsefesini bilmiyor!... Kur'an-ı Kerim'i de Bilmiyor.
"YUNUS EMRE, bunu gençliğinde yazmış." iddiaları var.
Bununla birlikte, şiirlerin güzel bir derlemesini yapmışlar.
İYİ BİR ÇALIŞMA.
O TÜR YORUM ve YAKLAŞIMLAR, o yorumu yapanları bağlar. Şair ile ilgisi yoktur.
..............................
KISACA, BU TÜR KİTAP HAZIRLAYANLAR ve BÖYLE ÇALIŞMALAR YAPANLARIN,
ÖNSÖZ ve GİRİŞ YAZILARI: 'Kendi Görüşü' olarak değerlendirilmelidir.
....................................................
KONU DIŞI, BİR BAŞKA YAKLAŞIM :
KUR'AN-I KERİM ve İNCİL'de, daha önce okuyunca, görüp - anlamadığınız yerleri, çok daha sonra görüp - anlayabiliyorsunuz.
Bunun tanımını tam yapamıyorum. Böyle bir espri olarak kabul ediniz!
....
(*) Buradaki "Türkmen" deyimi, etnik anlamda kullanılmamıştır. 'SAKINAN İNSAN' anlamına daha yakındır. YUNUS EMRE, o genetikten gelen bilgileri toplayan bir yapıda, görerek yaşamıştır. Bu yol, sadece Türkmen olanlar da değil, başka milliyetlerde de, 'TANRI BİLGİSİ' ile 'SAKINAN', kendi genetik geçmişindeki bilgileri toplayarak gelen insanlar da da vardır.
BU çok karmaşık bir konudur. YUNUS EMRE bu konuyu, bir başka yerde açıklar.
.......................................................................
YUNUS EMRE DERNEKLERİNE :
Bir UYARI ve bir dilek :
Kendi hazıraldığım web de bile, eski baskı Yunus Kitaplarını, PDF olarak veriyorum. veya başka yerlerde gördüm, yeni baskı YUNUS EMRE kitapları giriş - tanıtım - ÖNSÖZ ve ŞİİR AÇIKLAMALARINDA, TAHMİNLERİ AŞAN BOYUTTA, YANLIŞ DEĞERLENDİRME ve YORUMLAR VAR!!!
Yabancı bir kişi, şiirlerden önce bunları okur.
Benim yayınım veya Eskişehir Valiliği gibi, kamusal özelliği olan bir yerin webini kaynak kabul eder.
BU YAYINLARDA, KİTAP ÖNSÖZLERİ; 'YUNUS EMRE'NİN ANA FİKRİNİ ÖLDÜRÜYOR!' !!????
Uygun görenlerin, bu tür web ve yayınlarda, bu durumu kısa bir not ile açıklamaları mı?
Yoksa, o önsözleri PDF 'den kaldırıp, direk ŞİİRLERİ vermeleri mi? Daha doğru olandır?
Değerlendirilmesi dileği...
YUNUS EMRE hem kimsenin değildir. Hem de Herkesindir.
Bu tür çalışmalarda, buraya link olarak koymaya çekindiğim konu şudur:
Kişiler, dünya insanlığına mal olmuş insanları, kendi bulundukları konuma ve yere göre bir yaklaşımla topluma sunmaya çalışıyorlar.
Bunu MEVLANA ‘da ve diğer büyük insanları anlatan web ve çalışmalarda görebilirsiniz.
Bu tür çalışma yapanlara, YUNUS – MEVLANA hoşgörüleri ile yaklaşıp, yaklaşmamayı bir süre düşündüm. Bunları okuyanlardan, bunu değerlendirebilecek alt yapı bilgilerine sahip olanların daha çok olduğu düşüncesi ile, bu konuda biraz esnek davranmam gerektiği sonucuna vardım.
Bununla birlikte, Eskişehir'den esen rüzgar iyi... Yine biraz seçici olmaya çalışacağım.
Şimdi normal işlerine yoğunlaşsın, çalışmalarını bir tamamlasınlar.
Ama gelecekte RUSÇA ve YUNANCA da neden olmasın?
Kişiler, dünya insanlığına mal olmuş insanları, kendi bulundukları konuma ve yere göre bir yaklaşımla topluma sunmaya çalışıyorlar.
Bunu MEVLANA ‘da ve diğer büyük insanları anlatan web ve çalışmalarda görebilirsiniz.
Bu tür çalışma yapanlara, YUNUS – MEVLANA hoşgörüleri ile yaklaşıp, yaklaşmamayı bir süre düşündüm. Bunları okuyanlardan, bunu değerlendirebilecek alt yapı bilgilerine sahip olanların daha çok olduğu düşüncesi ile, bu konuda biraz esnek davranmam gerektiği sonucuna vardım.
Bununla birlikte, Eskişehir'den esen rüzgar iyi... Yine biraz seçici olmaya çalışacağım.
Şimdi normal işlerine yoğunlaşsın, çalışmalarını bir tamamlasınlar.
Ama gelecekte RUSÇA ve YUNANCA da neden olmasın?